.: Günün Ayeti :. .: Günün Hadis-i Şerf-i :. .: Günün Sözü :.
     
Şu An Yayında: Yükleniyor...
Winamp, iTunes Windows Media Player Real Player QuickTime Stream Proxy
Dost Yurdu Radyo,İslami Radyo,dini radyo,ilahiler,ezgiler,sohbetler,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, abdurrahman önül,eşref ziya,en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ümmetin sesi,,Dini Radyolar,Radyo Dinle, Canlı Radyo, İlahi Nefesler, İlahiler, İlahi,En güzel ilahilerin yer aldığı çalma listemizden müzikli ve müziksiz ilahi dinleyebilirsiniz,ilahi Radyo Canlı Dinle, güncel yayını ,bedava mobil ilahi Radyo, Kesintisiz Dinle ,online ilahiRadyo internetten dinleme ,müzik , sitene ekle, Türk radyolarının en çok dinlenen ilahileri bu listelerde,Farklı isimlerden ilahiler,Meydân-ı Aşk,Ateş-i Aşk,Aldanma Dünya Varına,Taştı Rahmet Deryası,Tasavvuf Müziği,Allah Diyelim Daim,İlahilerden Seçmeler,7/24 Dinle .

.: DUYURULAR :.


.: Flatcast Radyoları Kapatılmıştır Yeni Sistem Chat Sayfamıza Canlı Yayına Tıklayıp Girebilirsiniz:. Lütfen Canlı Yayın Resmine Tıklayınız

.: KURALLAR :.


.: Lütfen Okuduğumuz Yazılara
Yorum Yapalım Tavsiye Edelim
Dostlarımızın Arkadaşlarımızın
Okumalarını Sağlayalım:.


DOST YURDU RADYO      BURAYA TIKLAYIP YENİ BİR SAYFA AÇABİLİRSİNİZ
Sitemiz En Güzel Crome Tarayıcıda Görünmektedir
             
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
2013 yılında yayın hayatına giren sitemizde şu ilkeleri benimsedik:

1. Gâyemiz Allah rızası ve Yüce İslam dinine elimizden geldiğince hizmettir.
2. Hedef kitlemiz öncelikle çocuklar, tüm Müslüman kardeşlerimiz ve diğer insanlardır.
3. Dini oyunlar, ilahiler ve çeşitli etkinliklerle din derslerinin daha eğlenceli ve verimli geçmesi bir diğer hedefimizdir.
4. Sitemizdeki tüm içeriklere herkesin ücretsiz ve üyeliksiz ulaşması amaçlanmıştır.
5. Blogger üzerinden yayın yapan sitemiz asla reklama yer vermemeyi birinci yöntem olarak seçmiştir.
6. Kullandığımız tüm İslami bilgilerin sahih İslam kaynaklarına dayanmasına azami özen gösterilmektedir.
7. Sitede bulunan içeriklerde kullanıcılar tarafından sahih dini bilgilere ve insan haklarına aykırı görülen içerikler hemen silinecektir.
8. En büyük sermayemiz ve tek gelirimiz siz değerli dostların bir hayır duasıdır.
Hadis-i şerifte: "Kim ümmetime dini işlerine dair kırk hadis hıfzediverirse, Allah Teâlâ onu alimler zümresinde haşreder.... Ben de kıyamet gününde ona şahid ve şefaatçi olurum" buyurulmuştur. 1- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. (Buhârî, İ lm, 12; Müslim, Cihâd, 6.) 2- İslâm, güzel ahlâktır. (Kenzü'l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225) 3- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16) 4- Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. (Tirmizî, Birr, 55) 5- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. (Tirmizî, İlm, 14.) 6- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez) (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.) 7- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. (Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, 1/275; Beyhakî,.) 8- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. (Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58). 9- Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.) 10- (Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. (Tirmizî, Birr, 58.) 11- İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. (Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6. ) 12- (Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi. (Müslim, İ mân, 95 ) 13- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. (Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.) 14- İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. (Tirmizî , Fedâilü'l-Cihâd, 12.) 15- Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. (İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta', Akdıye, 31.) 16- Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. (Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.) 17- Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.) 18- İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu'l-Kıyâme, 56.) 19- İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz. (İbn Mâce, Ruhûn, 4 .) 20- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz. (Tirmizî, Cum'a, 80.) 21- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır. (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.) 22- ( Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36.) 23- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. (Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.) 24- Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. (Tirmizî, Birr, 3.) 25- Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası. (İbn Mâce, Dua, 11.) 26- Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. (Tirmizî, Birr, 33.) 27- Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “ Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. (Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.) 28- Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. (Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66) 29- Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. (Tirmizî, Radâ', 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50. Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.) 30- Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben ( Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141) 31- Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz. (Buhârî, Edeb, 57, 58.) 32- (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu. (Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144) 33- Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. (Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75) 34- Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden yada affedilmedikçe) cennete giremezler. (Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.) 35- Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. (Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78) 36- Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. (Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.) 37- İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.) 38- Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. (Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.) 39- Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.) 40- Bizi aldatan bizden değildir. (Müslim, Îmân, 164.)

27 Şubat 2014 Perşembe

İş için geldi Müslüman oldu, şimdi Hafız

Kendisi Ukraynalı, sekiz yıl önce Müslüman olmuş güzeller güzeli bir kadın. Zeynep’in hikâyesinin en etkileyen yanı Müslümanlığı kabul ettikten sonra, Kuranı öğrenmesi, hafız olması ve tesettür konusundaki katılığı...

Nursel Tozkoparan'ın röportajı

Bugüne kadar Müslüman olmuş birçok yabancıyla tanıştım, sohbet ettim.
Her birinin Müslüman olma hikâyeleri bana ilginç gelmiştir. Ve merakla dinlemişimdir.
Hiristyan bir ailede doğuyor, o terbiye ile yetişiyor.
Hatta bazıları Müslümanlığı hiç bilmiyor, hiç duymamış olanları dahi var.…
Ya da biliyorsa da Müslüman deyince çöl, deve, cahil insanlar,terörist, eve hapsedilmiş kadınlar olarak tanımlıyorlar…
İşte bunlardan biri Ola Baturina şimdiki adıyla Zeynep Ersoy…



Kendisi Ukraynalı, sekiz yıl önce Müslüman olmuş güzeller güzeli bir kadın. Zeynep’in hikâyesinde beni en çok etkileyen, Müslümanlığı kabul ettikten sonra, Kuranı öğrenmesi ve hafız olması…

Hafızım dediğinde kulaklarıma inanamamıştım. Yanlış anlamışımdır diye tekrar tekrar “hafız mısın?” diye sordum. Kendinden emin bir şekilde ve bastıra bastıra “hafızım elhamdülillah” dedi. Zeynep’le ilk diyalogum telefonda oldu. Türkçeyi yarım yarım konuşuyordu. Kibar, nazik ama bir o kadar da ne dediğini bilen, kararlı, kendinden emin bir sesdi.

Sohbet teklifimi biraz endişeli kabul etti. Buluştuk… Uzun uzun anlattı hikâyesini. Kimi zaman duygulandık, kimi zaman güldük. Müslüman olduğu için şükrediyordu. Kadın olduğu için şükrediyordu. Örtündüğü için şükrediyordu.

Anılacağınız Zeynep’in sohbeti en az kendisi kadar güzeldi.

KENDİMİ 8 YAŞINDA HİSSEDİYORUM

Zeynep Hanım ne zaman Müslüman oldunuz?
8 sene önce Müslüman oldum. İnsanlar kaç yaşında olduğumu soruyor. Gerçekte 38 yaşındayım. Ama kendimi 8 yaşında hissediyorum.
İslam ile ilk nasıl tanıştınız?

Ukrayna,Hıristiyan bir memleket ama komünizm dönemi olduğu için din yasaktı, insanlar kiliseye bile gidemiyorlardı. Kırım tarafında Müslüman çok Tatar vardı. Böyle bir din olduğunu okula giderken öğrendim. Derslerde Müslümanların da olduğunu öğrendim. Ama çok fazla içine girmedik, sadece bilgi olarak.

GORBAÇOV SONRASI HERKES KİLİSEYE GİTMEYE BAŞLADI

Aileniz dindar Hıristiyan mıydı?

Hayır. Babam zaten komünist bir devlette çalışıyordu. Annemin hiçbir zaman kiliseye gittiğini ya da bir mum yaktığını görmedim. Mihail Gorbaçov gelene kadar böyleydi. Hatta hapis cezası alanlar dahi vardı. Gorbaçov sonrası herkes kiliseye gitmeye başladı. Dinleri olduğunu hatırladılar.  Ben de ilk defa 17 yaşımda kiliseye gittim.

İlk Kiliseye gittiğinizi hatırlıyor musunuz?
Evet… Bir görev gibi mum yaktım, dua ettim. Birisinin öldüğünü duymuştum ona dua ettim. Ama içimde hiç bir şey yoktu.

İslam’ı nerede öğrendiğiniz?

Türkiye’ye geldiğim zaman öğrendim. Benim arkadaşım burada çalışıyordu. Benim de o zaman işim yoktu. Almanya’ya, Fransa’ya, Belçika’ya, Polonya’ya gittim baktım. Bir süre oralarda yaşadım. Geri döndüğüm zaman arkadaşım beni aradı. “Türkiye’ye gidiyorum istersen sen de gel” dedi. Kalkıp geldik. Uçağa bindiğim zaman; “Ben nereye gidiyorum” dedim.Çok endişeliydim.

TÜRKİYEYİ ÇÖL VE DEVELERLE DOLU BİR ÜLKE BİLİYORDUM

Türkiye’ye gidiyorsunuz diye korktunuz mu?

Türkiye hakkında çok az bilgim vardı. Çöl gibi bir yer biliyordum. Develerle dolu bir ülke bekliyordum. Müslüman memleket ve herkes cahil diye düşünüyordum. Bizim memlekette 25 senelik bir film vardı. O film haremi, bir adamın 11 eşi olduğunu anlatıyordu. Tabii ki çok yanlışlık var ama böyle önyargılarla geldim.

MÜSLÜMAN BİR ÜLKE AMA ÇOK FAZLA İSRAF YAPILDIĞINI GÖRDÜM

Geldiğinizde ne hissettiniz?

Türkiye’ye geldiğimde çok şaşırdım. At arabası da var, en lüks araba da var. Müslüman bir ülke ama  çok fazla israf yapıldığını gördüm. Çöpe çok yemek atılıyor. Avrupa’da, zengin ülkelerde böyle bir şey yok. Mümkün değil…

Türkiye ye gelir gelmez iş buldunuz mu?

Hemen buldum. Çünkü her yerde tercüme gerekiyor. Arkadaşım Aksaray’da bir kargo şirketinde çalışıyordu. O beni çağırdı. Orada işe başladım.

Bir yabancı bayan olarak sizi nasıl karşıladılar?

İş yerinde herkes Rus olduğu için hiç sorun yaşamadım. Ama sokakta çok rahatsız ettiler.

Müslüman ülkede sizi rahatsız etmelerine şaşırdınız mı?

İslam’ı bilmediğim için şaşırmadım. Bilakis beğenilmek hoşuma gidiyordu.

ANLADIMKİ BENİ İSTANBUL’A ÇEKEN EZANDI
İşe başladıktan sonra ne oldu? Ne yaptınız?
İlk geldiğimde 1 aylık vizem vardı. 1 ay sonra eve döndüm. Ama evde kalamıyordum. Ne yapsam olmuyordu. Uyuyamıyordum. Aklım fikrim İstanbul’daydı. Avrupa’daki birçok şehirdeki sosyal hayat İstanbul ile aynı olduğunu gördüm. Hiçbir fark yoktu. Ama oralara gitmek istemiyordum. Üç ay sonra İstanbul’a döndüğüm zaman anladım ki beni buraya çeken ezandı. Ezanı duyunca rahatlıyordum.

Müslümanlara nasıl bakıyordunuz?

Bizim memlekette Müslümanlar terörist olarak biliniyordu. Müslümanların cahil olduklarını düşünüyordum. Ama ezan beni çok etkiliyordu. Müslümanlar ezanı duyuyorlar ama namaza gitmiyorlar. Kendi dinlerinin emirlerini de yerine getirmiyorlar. Bu duruma çok şaşırıyordum. Yedi yıl böyle geçti Ben o zaman çalışıyordum ama Müslüman arkadaşım yoktu. Çünkü hep Ruslarla çalışıyordum.

İlk irtibata geçtiğiniz Müslüman kimdi?
Eşim Emrah’tı. Trabzonlu…

8 yıl önce İslam dinini seçen Ukrayna'lı Ola Baturina şimdiki adıyla Zeynep Ersoy, hayat hikayesini Nursel Tozkoparana anlattı...

GEREK KIYAFETLERİMDE GEREKSE DE HAREKETLERİMDE KURALIM YOKTU

Emrah Beyi gördüğünüzde bir şey hissettiniz mi?

Ben değil ama Emrah hissetmiş. Sonra bana anlattı. Arabaya binecek kişi olduğumu bile bilmeden sadece gördüğü anda kalbi vurmaya başlamış. Görmeden âşık oldu yani. Ben arabaya bindikten sonra nasıl araba kullandığını hiç hatırlamıyor. O zaman daha Türkçe bilmiyordum. Oturduğumuz zaman bana hiç bakmadı. Şaşırdım. Çünkü normalde bana bakarlar.  Arkadaşımla Türkçe konuşuyorlardı ben anlamıyordum. Arkadaşım tercüme ediyordu. Emrah arkadaşıma benim gibi başka arkadaşı varsa evlenmek istediğini söyledi Arkadaşım beni tavsiye etti Korkudan ya da heyecandan hiç bir şey söylemedi. Bana hiç yakınlık göstermedi.
Siz Emrah Bey hakkında ne düşündünüz?
Çok yakışıklı birisiydi.

ALLAHÜ EKBER SESİNİ DUYUNCA “AŞK BİTTİ” DEDİ
Ne kadar sonra evlenme kararı aldınız?
Kendisi ibadetlerini yerine getiriyordu. Ama bana hiçbir zaman; “Müslüman olursan evleneceğiz” demedi. Ama mesela o içmiyor diye ben de içkiyi bıraktım. Bir gün otururken bana hayatta en güzel şeyin Yaradan ile beraber olmak olduğunu söyledi. “Hayatın sonu Yaradan’ı görmektir. Sadece Müslümanlar  bunu yapabilir” dedi. Ben O’na âşıktım. Müslüman olmak için ne yapmam gerektiğini sordum. Bana Kelime-i Şahadeti söyledi ve ben tekrarladım. Abdesti öğretti. “Müslümanlık temizlik, akıl ve sağlık demek” dedi. İlk bana bu kadar anlattı. Ben Müslüman oldum.

Emrah Beyin ailesi ile tanıştınız mı?

Annesiyle tanıştım. Emrah Taksim’de eski bir cami var beni oraya götürdü. Küçükken evleneceği zaman dini nikâhını o camide kıymaya niyet etmiş. Dini nikâhımız orada kıyıldı.

MÜSLÜMANLARI TERÖRİST GÖRDÜKLERİ İÇİN EMRAH'A KARŞIYDILAR

Müslüman olduğunuzu kendi ailenize nasıl söylediniz?

Bir yıl sonra Emrah ile beraber Ukrayna’ya gittik. Ailem O’nu kabul etmedi. Çünkü Müslümanları yanlış tanıyorlardı. Bizi ayırmaya çalıştılar. Kardeşim her fırsatta itiraz ediyordu. Kavga bile ettik. Müslüman bir erkekle evlenmeme karşı çıktılar. Çok sorunlar yaşandı. Müslümanları terörist olarak gördükleri için kızlarının böyle biriyle evlenmesine üzüldüler. Kötü bir tesadüf Moskova’ya gittiğimiz zaman 2 bin kişinin olduğu tiyatroya bir terörist grup girdi. Çoğunluğu çarşaflı, bombalı kadınlardı. 2 bin kişiyi rehin alıp 3 gün boyunca tuttular. Herkes çok korkmuştu.
Ailenizi nasıl ikna ettiniz?

Pasaport sorunum çıktı. 8 ay orada kaldım. Emrah 1 ay sonra vizesi bitince geri döndü. Ama bu 8 ayda neler neler yaşandı. Pasaport vermeyi istemediler. Ailem sorun çıkarttı. Ben artık oradan, ailemden kaçtım.

KADİR GECESİ ALLAHA “BANA YOL GÖSTER “ DİYE DUA ETTİM VE DUAM KABUL OLDU

Sonra?

Türkiye ye Emrah’ın yanına geldim. İlk ramazana girdik. Bana; “Oruç tut” demedi. Kendisi de tutmuyordu. Biz evde 3 kişi yaşıyorduk. Onun erkek kardeşi de yanımızdaydı. O oruç tuttuğu için ben yanında sigara içmiyordum ama ona iftar hazırlıyordum Hatta beraber iftar etmek benim çok hoşuma gidiyordu. İlk buraya geldiğimde kıştı. O zaman da Ramazan’dı. İftar, sahur bilmiyordum ama herkes bir yerlere gidiyordu. Bir yemek telaşı olduğunu biliyordum.

 Kadir Gecesi’nde eşim bana o gecenin önemini anlattı. “Ne istiyorsan dua et” dedi.“Benim her şeyim var ne isteyeyim diye düşündüm. Ev, araba, para var.” Bana yol göster. Nasıl yaşamam lazım bana göster Allahım” diye dua ettim. Duam kabul oldu. Çünkü 30 yıl ne yaşadım, nasıl yaşadım, niçin yaşadım? Nereye kadar böyle olacak? Zamanın boş geçtiğini anladım. Yol istedim ve Elhamdülillah duamı kabul etti.

Örtünmeye ne zaman karar verdiniz?

Dua ettikten birkaç gün sonra yani Ramazan bittikten 3 gün sonra bana bir şeyler olmaya başladı. Değişik oldum. Bir kapı açıldı ve kendi kendime okumaya başladım. Çok enteresan bir duygu. Bana neler oluyor? diye soruyordum. Hayatımda ilk defa kendi kendimle tanışmaya başladım. Kâğıt kalem aldım ve aklıma ne geliyorsa yazdım 3 gün boyunca…

Ne yazıyordunuz?
Aklıma ne geliyorsa. Eşim gelip; “Sen ne yapıyorsun” diye soruyordu. Beni rahat bırakmasını ve kendimi bulmak istediğimi söylüyordum. Sürekli bana neler olduğunu soruyordu. Sanki aklımın içinde birisi konuşuyordu. Haber geldi sanki bunu duyuyordum. Ve biran delirdim diye düşündüm. Sonra aklıma Allahtan yol istediğimi ve kabul olduğu geldi. Ben ne yaptım ki bu şekilde beni kabul etti? Ben neyim ki? Bunları soruyordum. O zaman çok korkmuştum.

KAYINVALİDEM DELİRDİĞİMİ DÜŞÜNMÜŞ

Ne hissediyordunuz?

Hayatın ne demek olduğunu anladım, uyanık oldum. Anladığım zaman ağlamaya başladım. Korktum. “Beni bu şekilde nasıl kabul etti?” dedim. Eşim bana bir şeyler olduğunu görünce annesini getirdi. Annesi de intihar edecek diye korkmuş. Delirdiğimi düşünmüş.

Ben hareketlerimden utandım ve kendimden saklanmaya çalıştım. Ama saklayacak yeri nerede bulacaksın? Bir dönüş olduğunu anladım. Tam anlamıyla İslam’ı yaşamaya yöneldiğimi hissettim. Ondan sonra her yerde bir vesile olmaya başladı. Bütün soruların cevaplarını rüyada ya da gerçekten bulmaya başladım.

Nasıl rüyalar görüyordunuz?

Ben daha Kura’n-ı, duaları, sureleri  bilmiyordum. Bir gece rüyamda kendi doğurdum bir çocukla beraber Sübhaneke okuyorum gördüm. Çocuk bana sert bakıyor ve “Sana kaç kere Kur’an’ın en önemli kitap olduğunu söylemek lazım” diyordu. Uyandığım anda hemen Kur’an getirmelerini istedim. Kayınvalidem beni bir hocaya yolladı. İki hafta ders aldım. Sonra hoca bir yere gidince yalnız kaldım. Ama başka hocaya gitmek istemedim. Kendi kendime açtım ve öğrenmeye devam ettim.

İlk örtünmeniz nasıl oldu?

Ramazan bittikten sonra Şevval ayında 6 gün oruç var biliyorsunuz. Baktım etrafımda herkes oruç tutuyor. Ben de tutmak istediğimi söyledim. İlk orucum 6 gün orucudur. Sonra da örtündüm.

İlk ne giydiniz?

Başımı kapattım, uzun kollu ve uzun etek giyindim. Benim güzel örtülü komşularım var. Bana tayt ve çorap giymem gerektiğini söylediler. Pardösü giymem gerektiğini söylediler. Gittim ve renkli yeşil bir pardösü aldım, çorapları giyindim. Kapandıktan sonra yaz geldi. Hatırlıyorum hava çok sıcaktı. Pazara gittim. Benimle beraber komşu kız da geldi.

 O yürüyor, ben de arkasındayım. Üzümler doluydu. Ve ben sormadan ağzıma atıyordum. Kız dönüp ne yaptığımı sordu. Ben de tadına baktığımı söyledim. “Bu Haktır.” Git helallik iste”dedi. Çünkü küçük üzüm ama diğer tarafta senin karşına neler çıkar” dedi. Önceden pazara giderken her şeyin tadına bakardım. Ama ben örtündükten sonra Allah bana yardım etti. Hemen uyarı geldi.

kullanÖrtünmenize eşiniz ne dedi? Çünkü sizinle örtülü değilken evlendi…

 İlk zamanlar “Sen beni Müslüman yaptın şimdi çarşaf da giydireceksin” diye takılırdım. O karışmayacağını söyledi. “Sen nasıl istersen öyle yap” demişti. Beğendi, çok hoşuna gitti.
Ne kadar zaman sonra çarşaf giyindiniz?
Kapandıktan 4 ay sonra giyindim. Önce siyah pardösüye döndüm.

Örtündükten sonra çevrenizdekilerin size bakışı nasıl oldu?

Kimse bana bir şey demedi. Kendi kendime okuyordum, öğreniyordum ve yaşamaya çalışıyordum. Ben açıklığın ve kapalılığın ne demek olduğunu anladım. Ben hayatı, dünyayı anladıktan sonra kim bana ne diyebilir? İnsanlar konuşmaya geç kalıyorlar. Konuşuyorlar ama lazım olduğunda susuyorlar. Mesela bugün kandil, oruç tutulması gerektiğini söylüyorlar.

Bana önceden söyleseler ben de oruç tutardım. Ama kandil günü söylüyorlar. Niçin dün söylemedin? diye soruyorum. Sonra kendi kendime kızdım. Ben kimden, niçin bekliyorum? Araştırmaya başladım. 6 gün oruç tutunca az geldi. Sonraki Ramazan 30 gün tuttum, az geldi. Başka bir oruç var mı diye araştırdım. Pazartesi, Perşembe sünnet orucu var, 3 aylar var, kandiller, Aşure’de 10 gün oruç var. Hepsini öğrendim.

EŞİM “EĞER ÇARŞAF GİYERSEN AYRILIRIZ” DEDİ
Çarşafı giymeye nasıl karar verdiniz?

Çarşaflı arkadaşların hiçbir yeri gözükmüyor. Çok kıskanıyordum onları. Çarşafla daha Müslüman olmadan tanıştım. Bir arkadaşla beraber havuzda oturuyorduk. Hava çok sıcaktı. Yan tarafta çocuk havuzu vardı. Çocuklar orada oynarken 5 çarşaflı kadın onları bekliyordu. Hiçbir yerleri gözükmüyordu. Eldiven ve siyah gözlükleri de vardı. Çok şaşırmıştım. Bu sıcakta bu ne diye düşündüm. Onların benim için ne düşündüğünü de şimdi çok iyi biliyorum.

Çarşafla ilgili iki rüya gördüm. İlk rüyadan sonra kalkıp eşime çarşaf giyinmeye karar verdiğimi söyledim. Eşim istemedi. “Utanıyor musun”? diye sordum. “Evet, utanıyorum” dedi. “Kimden? İnsanlar ne diyecekler diye mi utanıyorsun? Ben çarşaf aldım.”dedim Bana “eğer çarşaf giyersen ayrılırız” dedi. Ben de; “Tamam, ayrılmaya hazırım” dedim. Ve ikinci rüya geldi. Ben gidip çarşafı giyindim, eve dönüyorum. Bana baktı ve güldü, hiç bir şey demedi. Sonra da bana; “Ben senden razı oldum, Allah da razı olsun” dedi. Ondan sonra da resmi nikâh yaptık.

MÜSLÜMANLAR İSLAMI TAM ANLAMIYLA YAŞAYAMIYORLAR, ÜZÜLÜYORUM

Şimdi Müslümanlara nasıl bakıyorsunuz?

Güzel bakıyorum ama üzülüyorum. Eksikler çok, hem de şımarıklık fazla. İslamiyet çok güzel bir din ama Müslümanlar İslam’ı tam anlamıyla yaşayamıyorlar. Bu yüzden üzülüyorum.
Müslüman kadınların kıyafetlerini nasıl buluyorsunuz?

Müslüman kadınların kıyafetinin böyle olması lazım. Niye utanıyorsun? Senin Rabbin Allah. Seni yarattıktan sonra başıboş bırakmadı. Erkeğin erkeğe, kadının kadına benzemesi lazım. Allahu Teâlâ bizi kadın olarak yarattı, kadın ol ya! Kadınlık ne kadar güzel bir şey.

 Beni kadın olarak yarattığı için çok şükrediyorum. Kur’an’da Nisa Suresi var. Nisa kadın demek, güzellik demek. Güzel ol. Benim eskiden birkaç elbisem vardı. Özel günlerde falan giyerdim. Ama şimdi her gün evde kraliçe gibiyim. Uzun elbiselerim var, hiç pantolonum yok. Çünkü pantolon erkek kıyafeti. Sen Allah’ın emrini yerine getirdiğin zaman sana aynı şekilde karşılık veriyor. Hayatın daha huzurlu oluyor.

ÖRTÜNDÜKTEN SONRA KENDİMİ DAHA ÖZGÜR HİSSEDİYORUM

Örtünmek hayatınızı zorlaştırdı mı?
Bilakis kolaylaştırdı. Kendimi daha özgür hissediyorum. Zaten İslam en özgür kılan din. Şimdi beni eşim nerdesin, ne yapıyorsun? diye aramıyor. Çünkü biliyor ki bana evden bile çıkmak zor geliyor. Hayatımın en güzel ve özgür zamanını yaşıyorum. Niçin, nasıl, kimin rızası için yaşamak? Bu bambaşka bir tat.
Aileniz Türkiye’ye geldi mi?
Hayır gelmediler…

ANNEM İSLAMIN FAYDASINI BENDE GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

Görüşüyor musunuz?

6 yıl görüşmedik. Annem beni son gördüğünde çok hastaydım. Birkaç zaman
önce videodan görüştük. Annem İslam’ın faydasını bende gördüğünü söyledi. Çünkü, “Ben başka bir şey bekliyordum. Sen hastasın, zayıfsın, yorgunsun ama karşıma çok güzel biri oturdu. Bu nasıl oldu?” diye sordu. Ben İslam’ı hakkıyla yaşamaya çalışıyorum. Sağlığım çok iyi. Son 6 yıldır aspirin bile almıyorum. Hiç ilaç kullanmıyorum.

Yaşanması gerektiği gibi yaşayınca elhamdülillah sağlık, sıhhatte oluyor. Yanlış anlaşılmasın. Hz. Peygamber ve Ashabı 40 gün içinde hastalanmayınca; “Allahu Teala bizi unuttu” derlerdi. Bu başka bir şey. Ne yapman gerektiğine dikkat ediyorsun. Sünnetleri yerine getiriyorsun. Hz. Peygamber bize örnek olacak şekilde yaşadı. Biz de onun gibi yaşamalıyız. Sen bir adım atınca gerisi gelir. Her şeyi yavaş yavaş öğrenirsin. Birden öğrenemezsin ki.

AKLINDA LAİLAHE İLLALLAH, YASİN, TESBİHAT OLURSA BEYİN SICAĞI DÜŞÜNMÜYOR

Aileniz artık sizi kabul etti…

Babam vefat etti. Annem beğendi. Annemin Müslüman olması için dua ediyorum, Allahu Teala nasip edince her şey olur. İnsanlar bana nasıl giyindiğimi, sıcakta nasıl dayandığımı soruyorlar. Bir arkadaş hastaneye gitmişti, ben de yanındayım. Bir kadın geldi ve sıcaktan şikayet ediyor, bunalıyor. Ben ve arkadaşım pardösülüyüz. Açık tene güneş direk dokunduğu için yaktığını söylüyorlar. Ama ben başka bir şey olduğunu söylüyorum. Senin aklında La ilahe illalah, Yasin, İhlas, Fatiha, Tesbihat olursa beyin sıcağı düşünmüyor. Ama onlar hep güneşi düşünüyor. Yazın güneşin yakması çok normal. Kışın kar yağması gibi.

BEN AYNI ZAMANDA HAFIZIM

Ramazanı nasıl ihya ediyorsunuz?

Mukabele okuyorum. Ben aynı zamanda hafızım.
Ne diyorsunuz?                                                                                                                 Elhamdülillah. “Bu kitabı bana ver” diye dua etmiştim. Kuran okumayı öğrendim,rabbim kısmet etti hafızlığımı da yaptım. Hayatıma mana buldum. Bu gerçek, hakikat. Bu Kur’an bir mucize.

Umreye ya da Hacca gittiniz mi?

Hayır ama niyetim var. Allah biliyor. Ben sadece hayırlısını istiyorum. Başka bir şey istemem. Asla şikayet etmem.

Haber 7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Yazma Kuralları !

1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya

2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.

3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.

4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.

5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.

6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..

Dost Yurdu Radyo

Popüler Yayınlar