.: Günün Ayeti :. .: Günün Hadis-i Şerf-i :. .: Günün Sözü :.
     
Şu An Yayında: Yükleniyor...
Winamp, iTunes Windows Media Player Real Player QuickTime Stream Proxy
Dost Yurdu Radyo,İslami Radyo,dini radyo,ilahiler,ezgiler,sohbetler,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, abdurrahman önül,eşref ziya,en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ümmetin sesi,,Dini Radyolar,Radyo Dinle, Canlı Radyo, İlahi Nefesler, İlahiler, İlahi,En güzel ilahilerin yer aldığı çalma listemizden müzikli ve müziksiz ilahi dinleyebilirsiniz,ilahi Radyo Canlı Dinle, güncel yayını ,bedava mobil ilahi Radyo, Kesintisiz Dinle ,online ilahiRadyo internetten dinleme ,müzik , sitene ekle, Türk radyolarının en çok dinlenen ilahileri bu listelerde,Farklı isimlerden ilahiler,Meydân-ı Aşk,Ateş-i Aşk,Aldanma Dünya Varına,Taştı Rahmet Deryası,Tasavvuf Müziği,Allah Diyelim Daim,İlahilerden Seçmeler,7/24 Dinle .

.: DUYURULAR :.


.: Flatcast Radyoları Kapatılmıştır Yeni Sistem Chat Sayfamıza Canlı Yayına Tıklayıp Girebilirsiniz:. Lütfen Canlı Yayın Resmine Tıklayınız

.: KURALLAR :.


.: Lütfen Okuduğumuz Yazılara
Yorum Yapalım Tavsiye Edelim
Dostlarımızın Arkadaşlarımızın
Okumalarını Sağlayalım:.


DOST YURDU RADYO      BURAYA TIKLAYIP YENİ BİR SAYFA AÇABİLİRSİNİZ
Sitemiz En Güzel Crome Tarayıcıda Görünmektedir
             
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
2013 yılında yayın hayatına giren sitemizde şu ilkeleri benimsedik:

1. Gâyemiz Allah rızası ve Yüce İslam dinine elimizden geldiğince hizmettir.
2. Hedef kitlemiz öncelikle çocuklar, tüm Müslüman kardeşlerimiz ve diğer insanlardır.
3. Dini oyunlar, ilahiler ve çeşitli etkinliklerle din derslerinin daha eğlenceli ve verimli geçmesi bir diğer hedefimizdir.
4. Sitemizdeki tüm içeriklere herkesin ücretsiz ve üyeliksiz ulaşması amaçlanmıştır.
5. Blogger üzerinden yayın yapan sitemiz asla reklama yer vermemeyi birinci yöntem olarak seçmiştir.
6. Kullandığımız tüm İslami bilgilerin sahih İslam kaynaklarına dayanmasına azami özen gösterilmektedir.
7. Sitede bulunan içeriklerde kullanıcılar tarafından sahih dini bilgilere ve insan haklarına aykırı görülen içerikler hemen silinecektir.
8. En büyük sermayemiz ve tek gelirimiz siz değerli dostların bir hayır duasıdır.
Hadis-i şerifte: "Kim ümmetime dini işlerine dair kırk hadis hıfzediverirse, Allah Teâlâ onu alimler zümresinde haşreder.... Ben de kıyamet gününde ona şahid ve şefaatçi olurum" buyurulmuştur. 1- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. (Buhârî, İ lm, 12; Müslim, Cihâd, 6.) 2- İslâm, güzel ahlâktır. (Kenzü'l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225) 3- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16) 4- Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. (Tirmizî, Birr, 55) 5- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. (Tirmizî, İlm, 14.) 6- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez) (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.) 7- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. (Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, 1/275; Beyhakî,.) 8- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. (Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58). 9- Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.) 10- (Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. (Tirmizî, Birr, 58.) 11- İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. (Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6. ) 12- (Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi. (Müslim, İ mân, 95 ) 13- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. (Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.) 14- İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. (Tirmizî , Fedâilü'l-Cihâd, 12.) 15- Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. (İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta', Akdıye, 31.) 16- Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. (Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.) 17- Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.) 18- İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu'l-Kıyâme, 56.) 19- İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz. (İbn Mâce, Ruhûn, 4 .) 20- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz. (Tirmizî, Cum'a, 80.) 21- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır. (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.) 22- ( Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36.) 23- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. (Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.) 24- Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. (Tirmizî, Birr, 3.) 25- Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası. (İbn Mâce, Dua, 11.) 26- Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. (Tirmizî, Birr, 33.) 27- Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “ Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. (Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.) 28- Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. (Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66) 29- Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. (Tirmizî, Radâ', 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50. Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.) 30- Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben ( Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141) 31- Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz. (Buhârî, Edeb, 57, 58.) 32- (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu. (Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144) 33- Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. (Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75) 34- Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden yada affedilmedikçe) cennete giremezler. (Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.) 35- Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. (Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78) 36- Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. (Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.) 37- İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.) 38- Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. (Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.) 39- Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.) 40- Bizi aldatan bizden değildir. (Müslim, Îmân, 164.)

Esma-ul Hüsna

ESMA-ÜL HÜSNA

Yüce Allah'ın güzel isimleri esma-ül hüsna Rabbimizin 99 ismi ve anlamları.

ALLAH O'nun zati ve özel ismidir. Her şeyin gerçek mabudu anlamındadır. Diğer isimleri, fiilleri, sıfatları ve tecellileri kendinde barındırır.


ER RAHMAN Yarattığı bütün canlılara nimetler veren, bütün mahlûkatı rızıklandıran ve bunları Müslüman olsun kâfir olsun hiçbir mahlûkatından esirgemeyen
ER RAHIM Kıyamet günü sadece Müslümanlara nimetler verecek sadece, onların günahlarını affedecek ve merhamet edecek
EL MELÎK Mülkün, her şeyin mutlak hakimi, bütün kainatın hükümdarı, gerçek sahibi ve sahip olduğu her şeyin üzerinde tüm tasarrufa sahip olan
EL KUDDÛS Bütün eksikliklerden arınmış, temiz hiç bir lekesi olmayan, bütün mahlukatını maddi ve manevi kirlerden arındıran, aynı zamanda bu tip beşeri sıfatlardan münezzeh, en Mukaddes olan
ES SELÂM Kullarını her türlü tehlikelerden, korkulardan kurtaran, selamete, emniyete çıkaran ve kendisi her çeşit afetlerden, kederlerden ve bu tür beşeri olaylardan münezzeh olan
EL MÜ’MIN Kalplerde iman nurunu yakan, onlardaki şüphe ve tereddütleri yok eden, kullarına iman veren, tüm korkularından emniyete kavuşturan
EL MUHEYMÎN Bütün yarattıklarını ilim ve kontrolü altında tutan, gören, gözetip koruyan, itaatkar kullarının sevaplarını eksiltmeden, mükafatlarını daima veren
EL AZÎZ Sonsuz izzet sahibi, mağlup edilmesi imkansız , her şeye galip, en yüce ve en üstün olan
EL CEBBÂR Azamet ve kudret sahibi, istediğini yapmaya muktedir olan, ulaşılmaz, azametli, kullarının eksikliklerini tamamlayan, ihtiyaçlarını karşılayan, işlerini düzelten ve bunları yapmakta çok güçlü olan
EL MUTEKEBBÎR Sonsuz büyüklük azamet sahibi, her şeyde büyüklüğünü gösteren ve yarattıklarıyla bunu ortaya koyan
EL HALÎK Yaratan, yoktan var eden, buna her an devam eden ve yaratmada eşi olmayan
EL BÂRÎ Her şeyi kusursuz ve bir örneğe ihtiyaç duymadan birbirine uygun yaratan
EL MUSAVVÎR Şekil veren, tasvir eden, her şeye kendine has özellikler ve en güzel şekiller veren
EL GAFFÂR Kullarını affeden, mağfireti çok, kullarının günahlarını örten ve bağışlayan
EL KAHHÂR Her şeye galip gelen, bütün düşmanlarını ve isyankarları kahredebilecek, herkese ve her şeye her istediğini yapacak güçte olan
EL VEHHÂB Her türlü nimetleri karşılıksız veren, çok fazla ihsan eden ve çok bağışlayan
ER REZZÂK Yarattıklarının rızkını yaratan, tekrar tekrar karşılıksız veren ve ihtiyaçlarını karşılayan
EL FETTÂH Kullarının her türlü maddi ve manevi sorunlardan kurtarmak için kapıları hikmetle açan
EL ALÎM Gizli, açık her şeyi çok iyi ve hakkıyla bilen, ilmi ezeli ve ebedi olan
EL KÂBÎD Ruhları kabzeden, İstediğinin maddi ve manevi rızkını daraltan, dilediğine maddi ve manevi darlık veren
EL BÂSÎT İstediğinin maddi ve manevi rızkını açan, genişleten, ferahlık veren
EL HÂFÎD Aşağıya indiren, alçaltan, değerlerini, derecelerini azaltan, zillete düşüren
EL RAFÎ Yukarı kaldıran, değerleri ve dereceleri yükselten, şeref veren
EL MÛÎZ İzzet veren, yükselten, şereflendiren, aziz kılan
EL MUZÎL Alçaltan, zillete düşüren, zillet veren, hor ve hakir eden, adileştiren
ES SEMÎ İşitici, gizli açık her şeyi işiten, kullarının tün Dualarını duyan
EL BASÎR Gören, gizli, açık her şeyi bütün incelikleriyle gören
EL HAKEM Hükmedici, hüküm veren, hakkı yerine getiren, haklıyla haksızı kesin sınırlarla ayıran, bilgisi ve adaletiyle nihai hüküm veren
EL ADL Çok adaletli, herkese tam hakkını veren ve hak ile hükmeden
EL LATÎF Lütfeden, kerem sahibi olan herkese her istediğini bol bol veren ve bunları karşılıksız yapan
EL HABÎR Gizli açık her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan
EL HALÎM Cezada aceleci olmayan, tövbe etmeleri için zaman tanıyan, kullarına karşı yumuşaklıkla muamele eden, hilim sahibi olan
EL AZÎM Sonsuz büyük, yüce, çok ileri, büyüklükte benzeri olmayan
EL GAFÛR Kullarının günahlarını çok bağışlayan, örten, perdeleyen affı, mağfireti çok
ES SEKÛR Kullarının şükürlerini kabul eden, az amele çok sevap veren
EL ALÎYY Yücelikte sonsuz, her şeyden üstün, her şeyiyle yüce olan
EL KEBÎR Mutlak büyük, büyüklüğüne eş olmayan, kemalinin ve büyüklüğünün sınırı olmayan
EL HAFÎZ Her şeyi koruyan, gözeten, muhafaza eden, denetleyen ve belalardan koruyan
EL MUKÎD Bütün canlıların gerekli gıdasını, rızkını ve gereken tüm ihtiyaçlarını gerektiği kadar veren, muhafaza eden ve hiçbir ameli zayi etmeyen
EL HASÎB Kullarının hesabını görecek olan, onların hayatları boyunca yaptıklarını teferruatlarıyla bilen ve hesap görmek için yeterli olan
EL CELÎL Ululuk, celalet ve büyüklük sahibi olan
EL KERÎM Çok latif, iyilik, cömert ve ihsan sahibi ve bunları karşılıksız yapan
ER RAKÎB Yarattıklarını her an takip eden gözeten ve onları kendi başlarına bırakmayan
EL MÜCÎB Kullarının kendisine yaptığı bütün Dua ve niyazlara karşılık veren
EL VASÎ İlmi, rahmeti, lütfu, kudreti, af ve mağfireti sonsuz, tükenmeyen, geniş ve rahmeti her şeyi kuşatmış
EL HAKÎM Bütün işlerinde hikmetli, mevcudatın hakikatına vakıf olan, hüküm sahibi, iş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan
EL VEDÛD Çok şefkatli, kendisine yönelen kullarını seven dostluğa ve sevilmeye tek layık olan
EL MECÎD Şanı büyük,şerefli, yüksek, hakimiyeti ikramı sonsuz ve her şeye galib olan
EL BÂÎS Öldükten sonra dirilten ve insanlığa hidayet için Peygamberler gönderen
ES SEHÎD Her yerde, her zaman hazır olan, her şeyi gören, ondan hiçbir şey saklı olmayan ve hiçbir şeyi unutmayan, ilminden asla bir şey kaybolmayan, bütün şeyler ilminde hazır olan
EL HAKK Hakkı ve hakikati otaya koyan onun varlığını koruyan,varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan, ibadete layık olan ve gerçek olan
EL VEKÎL Kendine tevekkül eden kullarının işlerini gören, onlara yardımcı olan ve her isteklerine vekalet eden
EL KAVÎ Gücü ve kuvveti sonsuz, her şeye gücü yeten, kudretli ve güçlü
EL METÎN Çok sağlam, güçlü, kuvvetli, sarsılmaz ve kendisine güvenilen
EL VELÎ Müminlerin, sevdiği kullarının dostu olan
EL HAMÎD Çok övülen, çok şükredilen her varlığın kendi diliyle şükür ettiği ve şükür ve hamde tek layık olan
EL MUHSÎ Sayan,yarattıklarının sayısını tek tek ve her yönüyle bilen
EL MUBDÎ Yarattıklarını ilk olarak maddesiz ve örneksiz olarak yaratan
EL MUÎD Yarattıklarını öldürdükten yok ettikten sonra tekrar dirilten
EL MUHYÎ Hayat verici, ilk yaradılışta, öldükten sonra yine diriltmede ve bütün aşamalarda hayat,sağlık ve yaşamak için gereken her şeyi veren
EL MUMÎT Yarattığı bütün canlıların ölümünü yaratan
EL HAY Ezeli ve ebedi olarak diri, canlı olan, zati hayat olarak tek, her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten
EL HAYYUM Gökleri, yeri ve her şeyi ayakta tutan, başlangıç, son gibi oluşlardan münezzeh, daima var olan
EL VACÎD Vücuda getiren, zengin ve daima mevcud olan
EL MACÎD Azametli ve şerefli, rahmeti, ihsanı ve keremi bol, lütuf ve cömertliği seven, şanı yüce, ulu
EL VAHÎD, EL EHAD Kazancın bolluğu ve şerefli bir hayat sahibi olmak
ES SAMED Herkesin kendisine muhtaç olduğu, kendisinin kimseye ihtiyacı olmayan, noksanlardan münezzeh
EL KÂDÎR İstediğine istediğini yapamaya gücü yeten, mutlak kudret sahibi
EL MUKTEDÎR Gücü her şeye yeten, yarattıkları üzerinde istediğini yapmaya gücü yeten
EL MUKADDÎM İstediğini maddi ve manevi alanda öne alan, şerefini arttıran
EL MUAHHÎR İstediğini maddi ve manevi alanda arkada bırakan, cezaya müstehak olanların cezalarını da erteleyen
EL EVVEL Varlığının evveli, başlangıcı olmayan, her şeyden önce olan
AL AHÎR Varlığının sonu olmayan, her şey yok olduktan sonrada varlığı devam edecek, ebedi olan
EZ ZAHÎR Görünen, varlığı bütün yarattıklarından anlaşılan, varlığından şüphe duyulmayan
EL MUTEALÎ Çok yüce, çok üstün olan, üstünlüğü bildiğimiz hiçbir şeyle ölçülemeyecek olan
EL BÂTIN Gizli, varlığı her şeyden gizli olan ama gizli olan her şeyi bilen buna rağmen varlığı kesinlikle yarattıklarıyla bilinen
EL VALÎ Yarattıklarının her işini yürüten, kainattaki her şeye sahip, malik ve tasarruf hakkı kendisine ait olan, her şeyi idare eden
EL BERR Kullarına karşı çok şefkatli, lütufu, ihsanı, keremi, iyiliği ve bahşetmesi bol olan, kullarının kolaylığını ve rahatlığını isteyen
ET TEYYÂB Tövbeleri kabul eden ve günahları bağışlayan
EL MÜNTEKÎM Kullarının suçlarının karşılığını adaletiyle cezalandıracak, müstehak olduklarının karşılıklarını verecek olan, haksızlıklara uğramışların intikamlarını alacak olan
EL AFUVV Çok bağışlayan, affı bol, kullarını her zaman affeden ve affedecek olan
ER RAÛF Kullarına çok şefkat, merhamet eden, onlara acıyan, onları esirgeyen ve lütufkar
MALÎKÜ’L-MÜLK Mülkün gerçek, ebedi sahibi ve onun üzerinde tasarrufa sahip tek olan
ZÜ’L CELÂLÎ VE’L ÎKRÂM Büyüklük, celal, azamet, şeref aynı zamanda lütuf ve kerem sahibi
EL MUKSÎT Adaletle hükmeden ve yaptıklarında her zaman bir uygunluk bir uyum bulunan, hakkı sahibine daima veren
EL CÂMÎ İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan, bir araya getiren
EL GANÎ Çok zengin, gerçek zenginliğin sahibi, başkasına ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ama her şey ve herkes ona muhtaç
EL MUGNÎ İstediğini zengin eden, kullarının tüm ihtiyaçlarını gideren
EL MANÎ Olmasını istemediği şeyleri engelleyen
ED DÂRR Elem ve zarar verici şeyleri yaratan hikmet gereği dilediğine bela ve zarar veren
EN NAFÎ Fayda ve yarar sağlayan şeyleri yaratan
EN NÛR Nuru ışığı yaratan, istediği gönülleri iman nuruyla nurlandıran, alemleri aydınlatan
EL HÂDÎ Hidayet yolunu, doğru yolu gösteren hidayete erdiren
EL BEDÎ Örneği ve benzeri olmayan, emsalsiz şeyler yaratan
EL BÂKÎ Varlığının sonu olmayan, ebedi olan
EL VÂRÎS Bütün mülklerin, servetlerin gerçek sahibi, herkes öldükten sonra her şey onun olacak
ER RESÎT Doğru ve hayırlı yolu gösteren, bütün işleri bir hikmete ve sebebe göre sonuçlandıran
ES SABÛR Çok sabırlı kullarını hemen cezalandırmayan onların tövbe etmelerinin bekleyen





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Yazma Kuralları !

1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya

2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.

3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.

4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.

5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.

6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..

Dost Yurdu Radyo