Tirmizi, Birr 16, (1925); Ebu Davud, Edeb 66, (4941)
Son üç günümüz bizim sokaktaki zavallı bir kediciğin bağırtılarını dinlemekle geçti. O kadar içten ve acıklı bağırıyordu ki; önceleri umursamadım pek ama sonra çocuklar gözüne bir çöp battığını ve o yüzden bağırdığını söyleyince o kadar üzüldüm ki, garip bir şekilde empati yaptım. Çok acılı bir durumdu muhakkak.
Gecenin bir yarısı kedinin ağlamaları içimi yaktı. Eşime “Dayanamıyorum, çok üzülüyorum” dedim. Sağolsun aşağı inip kediye baktı. Yakalayamayınca “bari süt verelim” dedik. Biraz süte ekmek doğradım, götürüp yavruya verdi. Ertesi gün çocuklar yakalayıp getirdi ama , kapanmış gözünde çöpü göremediğim için müdahele edemedim.
İtiraf edeyim; Ben ilk kez bir hayvan için dua ettim. Acıma hissim öyle yoğunlaşmıştı ki, “Rabbim kediciğe yardım et ne olur” dedim defalarca…
Sonra Suriye’de ve dünyanın pek çok yerinde öldürülen bebeklerin hangi ruh haliyle öldürüldüğünü düşündüm. Boğazından bıçaklanan, kalbine kurşun sıkılan bebekler, kadınlar…Korkulu gözlerle katile bakarken, acımadan öldürülmek… Biz bunu hiç bir zaman anlayamayacağız belki de…
Fakat daha kötüsü ne biliyor musunuz? Anne ve babaların çok seviyoruz dedikleri yavrularını cehennem yakıtı olarak hazırlamaları…
Allah’ın kitabında ki onca uyarıya, kesin emirlerine, Rasulullah’ın tavsiye ve öğretilerine rağmen, hâlâ çocukların ahiretlik yanlarını aç bırakmak. İslam bir Filozof öğretisi değil, Peygamberimiz Aleyhisselat-u Vesselam bir mitoloji kahramanı değil, Kur’an; sıradan bir dünya klasiği değil. Peki buna rağmen biz nasıl oluyor da çocuklarımızı İslam çerçevesinde yetiştiremiyoruz?
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır. (Tahrim: 6)
Ahh! bu unutmuşluğumuz ne hallere soktu bizi. Yavrularımız ne masum, ne temiz oysa… İlmek ilmek Allah için işlemek dururken onları, niye boş bırakırız yüreklerini, neden ruhlarını açlığa mahkum ederiz?
Daha ilkokulda “Aman oku kızım, el oğluna muhtaç olma” diye telkinler verdiğimiz, güvensizliği kodladığımız yavrumuzu, bir sabah namazı için uykusundan kaldıramayız? , “Daha küçük” deriz, “Kıyamıyorum” deriz. Oysa nasılda kıyarız, nasıl acımasız davranırız evladımıza bir bilsek…
Kılığı kıyafeti, hâli hareketi hiç bir şekilde Allah’ı hoşnut etmeyecek şekilde yetiştiyoruz çocuklarımızı…
Acıyın ne olur! Çocuklarınıza acıyın! Çok sevimli, çok güzeller. Bırakın o şirin dudakları Allah adıyla ıslansın, küçük yüreklerine Allah, Peygamber, Kur’an sevdası işlesin bırakın! Onların da Rablerini tanımaya hakları var. Onlarında secde de Allah’la buluşmaya ihtiyacı var.
Ne korkunç, ne dehşetli anlatıyor Rabbimiz cehennemi! Namaz kılmayanlar, İslam’ı hayatına sokmayanlar, Allah’ı işlerine karıştırmayanlar dolduracak orayı ne yazık!
Bir hayvana bile yüreğimiz yanarken, evladımızı cehennem yakıtı yapacak kadar merhametsiz olamayız. Gerçi hep unutuyoruz, onlar bizim değil, sadece Allah’ın emanetiydi değil mi?
Cahide Sultan
Yorum Yazma Kuralları !1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..Dost Yurdu Radyo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yazma Kuralları !
1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya
2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.
3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.
4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.
5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.
6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..
Dost Yurdu Radyo