Ülkemizde Avrupaî hayat tarzının yaygınlaşmasında kullanılan önemli bir araç kadın dergileridir. Bu dergiler, sayfalarından okurlara gülümseyen Avrupalı kadınları, genç kız ve kadınlarımıza hep bir mutluluk tablosu gibi göstermiş ve onların kullandığı kozmetikleri özendirmiştir. Peki acaba bu cazip görünen dünyanın iç yüzü nasıl? Gerçekten güzel görünme çabası kadını mutlu ediyor mu? Hepsinden önemlisi güzelleşmek adına yapılanlar ne kadar masum?
O renkli dünyanın perde arkası yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Batı kültürünün kadını annelikten şerefinden ve mutluluğundan mahrum edip, nasıl bir canavarlığa sürüklediğini bizzat kendi haberlerinden öğreniyoruz. Kendisini genç görünmeye mecbur hisseden kadınlar avuç dolusu para ödeyerek yüzlerine kürtajla alınmış bebeklerin kordon bağından elde edilmiş maddeler enjekte ettiriyor!
Aslında bu anlayış maddeci zihniyetin insana sırf doku yığını muamelesi yapmasının sıradan bir örneğini teşkil ediyor. Konuya daha çok insan hakları-bilim-ahlak ilişkisi çerçevesinde bakan Avrupa Konseyi insan embriyosunun bilimsel-ticari bir nesne olarak kullanılmasını yasaklamaya karar verdi. Şu anda Avrupa ülkelerinde canlı hücrelerden elde edilen Stem Cells gibi ürünlerin üretimi ve uygulaması yasaklanmış bulunuyor.
Ancak Avrupa Konseyi meselenin asıl konuşulması gereken kısmını hala konuşmadı: Batı uygarlığı bu maneviyatı yok sayan zihniyetle nereye sürükleniyor? Zihniyet değişmedikten sonra tek tek sorunlarla mücadele etmek bir çözüm getirir mi?
Kadınların estetik kaygılarla başvurduğu tuhaflıkların sonu yok. Çünkü kadınlar yaşlı ve çirkin görünmeyi o kadar büyük bir felaket olarak kabul ediyorlar ki bu uğurda her şeyi yapmaya hazırlar. Ciltlerinin altına sinirleri tahrip ederek kırışıklıkları gizleyen zehirleri ve kanser yaptığı bilinen silikon gibi maddeleri enjekte ettirmek bunlardan yalnızca bir kaçı…
Aslında estetik ve kozmetik amaçlı tüm usuller ve maddeler hem kadınları hem de gelecek nesilleri zehirliyor. Kullanılan maddelerin kimyevi olan türleri de başta çeşitli kanser türleri olmak üzere lenfoma, beyin dokusu hasarı gibi birçok ciddi hastalıklara sebep oldukları biliniyor.
Hepsinden kötüsü kadınlar kendilerini şeytanın oyuncağı haline getirirken, hem kendi ebediyetlerini heba ediyorlar, hem de başkalarına zarar veriyorlar. Ailenin çökmesi, toplum dokusunun harap olması, bireyleri de mutsuz ediyor, toplumun geleceğini de tehlikeye sürüklüyor.
Bütün bu sorunlara yol açan estetik-kozmetik sektörüyle, tek tek yöntemlerin yasaklanması tarzında mücadele etmek mümkün mü? Eğer kadınlar kendilerini “görsel bir nesne” olarak hissediyorlarsa birbirinden tuhaf ve insanlık dışı yönteme başvurmaya devam edeceklerdir.
Öyleyse meseleye kökten çözüm getirmenin tek yolu, kadınların zaaflarını kışkırtmaktan vazgeçip onları asli yaratılışlarına geri döndürmektir. Yani sırf fiziksel görünüşüyle beğenilen bir meta rolünü değil, annelik ve kulluk yolunda içtenlikle sevilen bir insan rolünde mutluluğu aramayı öğretmek gerekir. Bu zaten kadınların fıtratına da en uygun olan yoldur. Hem kadınların, hem bütün bir dünyanın kurtuluşu da buna bağlıdır.
İslami Hayat
.: Günün Ayeti :. | .: Günün Hadis-i Şerf-i :. | .: Günün Sözü :. |
Şu An Yayında:
Yükleniyor...
DOST YURDU RADYO BURAYA TIKLAYIP YENİ BİR SAYFA AÇABİLİRSİNİZ |
Sitemiz En Güzel Crome Tarayıcıda Görünmektedir |
2013 yılında yayın hayatına giren sitemizde şu ilkeleri benimsedik:
1. Gâyemiz Allah rızası ve Yüce İslam dinine elimizden geldiğince hizmettir.
2. Hedef kitlemiz öncelikle çocuklar, tüm Müslüman kardeşlerimiz ve diğer insanlardır.
3. Dini oyunlar, ilahiler ve çeşitli etkinliklerle din derslerinin daha eğlenceli ve verimli geçmesi bir diğer hedefimizdir.
4. Sitemizdeki tüm içeriklere herkesin ücretsiz ve üyeliksiz ulaşması amaçlanmıştır.
5. Blogger üzerinden yayın yapan sitemiz asla reklama yer vermemeyi birinci yöntem olarak seçmiştir.
6. Kullandığımız tüm İslami bilgilerin sahih İslam kaynaklarına dayanmasına azami özen gösterilmektedir.
7. Sitede bulunan içeriklerde kullanıcılar tarafından sahih dini bilgilere ve insan haklarına aykırı görülen içerikler hemen silinecektir.
8. En büyük sermayemiz ve tek gelirimiz siz değerli dostların bir hayır duasıdır.
|
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır.
Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır.
” Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
|
18 Eylül 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Aile saadetinin önemli bir konusu da eşlerin anne babalarına karşı olan vazifeleridir. Günümüzde bu ne yazık ki sancılı bir konu haline ge...
-
Bugün ümmet bilinci ve İslâm kardeşliğinin önündeki en büyük engellerden biri ırkçılık ve kavmiyetçiliktir. Bu zihniyetin tezâhürleri, baze...
-
Üç Aylar Orucu" nedir? Kandiller ne zaman ihya edilecek? 2025 Üç Aylar takvimi 2025 üç aylar ne zaman başlıyor? Diyanet İşleri Başkanl...
-
“İnsanı ‘Erkek’ ve ‘Kadın’ olarak birbirine örtü olacak şekilde yaratan Rabbimiz, eşleri birbirlerinde sükûn bulsunlar diye helal kılmıştı...
-
20 Adımda Hayırlı Bir Koca Olmak İyi bir eş olmak her evlilikte önemlidir. Evlilik tam anlamıyla bir ortaklık olmalıdır, iki kişinin de her ...
-
Akademik Akıl yazarlarından Prof. Dr. Nurettin Turgay‘ın köşe yazısı; Bir paylaşımda Yılmaz Güney’in şu ifadesini dinledim: “Delikanlıyı Üç...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yazma Kuralları !
1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya
2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.
3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.
4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.
5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.
6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..
Dost Yurdu Radyo