Peygamberimizin dünyaya gelmesi, insanlığın cahiliyye sapkınlıklarına daldığı bir çağda Allah-u Zülcelâl’in kullarına indirdiği en büyük ve en kapsamlı rahmetidir. Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik," (Enbiyâ, 107)
buyurarak, mevlidin bir rahmet tecellisi olduğunu beyan etmiştir.
Allah-u Teâlâ ilk insan Hz. Âdem’den itibaren her çağda insanlara hidayet rehberleri göndermiştir. Ancak insanların pek çoğu Allah'ın gönderdiği hidayete sırtını dönerek unutmuş veya zaman içinde onu tahrif etmiştir. Rabbimiz insanlara son ve en büyük Peygamberini göndererek, ona kıyamete muhafaza edeceği son kitabını indirmiştir. Bu sebeple peygamberimizin nurunun dünya semasına doğduğu Mevlid-i şerif gecesi, insanlık için büyük bir gecedir.
Efendimiz dünyaya gelmeden evvel, bahtiyar annesi Efendimize hamileyken rüyasında kendisine şöyle seslenildi: "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin Efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."
Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batıyı, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı. (Taberî Tarihi, II, 125; İbn-i Sa'd, Tabakat, I, 102)
Nitekim Amine’nin gördüğü rüyada olduğu gibi, geniş bir coğrafyada, çok sayıda insan Peygamberimizin getirdiği din sayesinde aydınlandı ve kurtuluşa erişti.
Peygamber efendimiz insanı insan yapan bütün güzellikleri ve faziletleri üzerinde toplayan müstesna bir şahsiyet olarak insanlık tarihini değiştirdi. Ona iman etmeyenler bile, Peygamberimizin getirdiği hidayet ve onun hak davasında gösterdiği sadakatli hizmetlerin, insanlık tarihinde büyük bir değişim getirdiğini kabul etmişlerdir.
Bir fazilet ışığı ve hidâyet kandili olan sevgili Peygamberimizin gönderilişinin ne büyük bir ihsan olduğu hususunda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:
"And olsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Hâlbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler. " (Âl-i İmrân, 164)
Mevlid Kandilinde Ne Yapalım?
Mevlid kandili, Hz. Peygamberin doğumunu kutladığımız, gönül dünyamızı arındırma ve manevi bağlarımızı tazeleme fırsatı olan kutlu zaman dilimleridir.
Bütün kandil geceleri, dünyevileşmenin verdiği kasveti biraz olsun ferahlatma ve kararan kalplerimizi manevî feyizle berraklaştırma vesileleridir. Eğer bizler bu vesileleri bu gece bize verilen büyük nimet üzerinde tefekkür ederek, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişle tevbe ederek, gafletten arınmaya gayret ederek değerlendirirsek o feyizden nasip alabiliriz.
Dünya hayatının rütinleri içinde, nefsin bitmek bilmeyen emelleri peşinde tükenip giden ömrümüze serpilmiş olan bu gecelerden istifade etmemek yazık olur. İnsanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıç olan bu gecede Peygamber efendimizin gönderiliş hikmetini tefekkür etmekle geçirmek çok önemlidir.
Unutmamalıyız ki Peygamberimiz, samimi kulluğuyla, merhametiyle, adaletiyle, sabır ve metanetiyle, kerem ve cömertliyle, kısaca üstün ahlakıyla bizim için örnek insandır. Onu anlayıp hayatımızı onun yüce ahlâkıyla güzelleştirmek için her vesileyi değerlendirmemiz gerekir.
Aile reisleri bu mübarek gecede eve güler yüzle gelip, eşinin ve çocuklarının kandili tebrik ederek ve mümkünse eve güzel bir yiyecek getirerek bu günün özel bir gün olduğunu hissettirebilir. Bu güzel girişten sonra Peygamber efendimizi anlatan, O’na uymanın, onun getirdiği kurtuluş vesilelerine, Kuran’a ve sünnete sarılmanın önemini kavramaya vesile olan güzel bir kitap veya dergi okunabilir.
Anneler bu güzel geceye hazırlık olarak çocuklarıyla birlikte babalarına güzel bir sürpriz hazırlayabilir. Mesela Peygamber efendimizin güzelliklerini anlatan bir naat-ı şerif veya ilahi hazırlanarak okunabilir. Ailecek o gece her birlikte bağışlamak üzere belli sayıda salavat-ı şerife çekilebilir.
Mevlid kandilini hayatımızda yeni bir başlangıç yapmak için bir milat olarak da kabul edebiliriz. Mesela Peygamberimizin ahlakından ve sünnet-i seniyyesinden bir güzelliği hayata geçirmek için o geceyi bir vesile kabul edebiliriz.
Peygamberimizin âleme teşrif ettiği bu gece hürmetine, onun getirdiği ebedi nura, açtığı saadet yoluna ve miras bıraktığı ilimlere yeniden sımsıkı sarılmak, efendimize mutabaatımızı ve gönülden bağlılığımızı tazelemek, Rabbimizin bize nasip ettiği en büyük saadettir. Yüce Rabbimiz, bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.
İslami Hayat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yazma Kuralları !
1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya
2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.
3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.
4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.
5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.
6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..
Dost Yurdu Radyo