Yaşlılıkta bunama vakalarının 60-70%’i Alzheimer’dan kaynaklanır. Hem kadın hem de erkeklerde görülen Alzheimer ilerleyen bir hastalıktır. Unutkanlıkla başlayan hastalığın ilerleyen evrelerinde dil sorunları, kaybolma, ruh halindeki değişiklikler, motivasyon kaybı ve kendine bakamama gelir. Hastalığın yayılma hızı kişiden kişiye göre değişmesine rağmen ortalama olarak teşhisi takiben 3 ila 9 yıl sonra hastalar vefat ederler.
Beyin; kafatasının içine yerleştirilmiş çok özel bir organdır. Allah'ın hilkat mucizesine mazhar olan bu organımızda devamlı olarak elektrokimyasal faaliyetler meydana gelir. İnsan beyninde 100 milyardan fazla nöron denilen özel türde hücreler vardır. Nöronların her biri, kendi gibi 10.000 tanesiyle irtibat halindedir.
Sağlıklı bir beyin; hem vücudumuzun farklı bölümlerini kontrol edebilmemiz, hem de düşünmek, hatırlamak, planlama ve karar verme gibi zihinsel faaliyetler yapmamız için gereklidir. Beyin ve bütün vücudu saran sinir ağları sayesinde uzuvlarımızı kullanabilmekteyiz.
Alzheimer hastalığında beyin hücreleri fonksiyonlarını yitirmeye başlar ve nihayetinde de hücre ölümleri görülür. Beynin bazı bölgelerinde; beyin hacminde önemli kayıpların yaşandığı atrofi dediğimiz büzülme meydana gelir. Hastalık ilerledikçe daha fazla nöron ölür ve en sonunda ölüme sebebiyet verir.
Her Unutkanlık Alzheimer Değil!
Zaman zaman hepimiz unutkanlık problemi yaşarız ama her unutkanlık Alzheimer hastalığını göstermez. Alzheimer hastaları çoğu zaman eski hatıraları çok iyi hatırlarken yeni öğrenilen bilgileri ve yaşananları unuturlar.
Normal unutkanlıkta insan bazı detayları unutur ama Alzheimer hastası öyle bir hadise olduğunu tamamen unutur.
Sıradan unutkanlıkta insan unuttuklarını daha sonra hatırlayabilir ama Alzheimer hastalarının zihninden bilgiler ve anılar silinmiş gibidir. Sadece anıları değil bilgi ve becerileri unutabilirler. Hesap kitap işleri zor gelir, rakamları tanımakta zorlanabilirler.
Alzheimer hastaları sadece hafıza sıkıntıları yaşamaz, günlük işleri yapmakta da güçlük çekerler. Git gide kendine bakma, yemek hazırlama gibi günlük faaliyetleri yapmakta zorlanırlar.
Hastalık karar verme becerisini de etkiler. Alzheimerli hastalar uygun olmayan tarzda giyecek seçebilirler. Mesela sıcak bir günde birkaç kışlık soğukta yazlık kıyafet giyebilirler. Bazen de en basit bir konuda karar veremezler.
Alzheimer hastalığı konuşma becerilerini de etkiler. Alzheimerli hastalar en basit kelimeleri bile unutabilirler. Gitgide konuştuklarının anlaşılması zorlaşabilir.
Hastalık ilerledikçe kaybolma sorunları yaşanır. Alzheimerli hastalar bir yere gitmek niyetiyle evden çıkıp sonra nereye gideceğini unutabilirler. Yaşadıkları semtlerde kayboldukları olur. Nerede olduğunu, oraya nasıl geldiğini ve eve nasıl geri döneceğini hatırlamazlar.
Aynı şekilde eşyaları yanlış yerlere koyabilirler. Mesela banyo dolabına konulması gereken sabunları buzdolabına, buzdolabında durması gereken yiyecek maddelerini komodine koyabilirler. Anahtar, kol saati gibi cisimleri daha önce hiç koymadıkları ilgisiz yerlere koydukları için arayıp dururlar.
Beyindeki tahribata bağlı olarak davranış ve mizaç değişiklikleri görülebilir. Ortada bir neden yokken tuhaf düşüncelere kapılabilirler. Durduk yere huysuzlaşabilir veya ağlayabilirler. Aileden birilerine aşırı bağlanabilirler. Endişeli ve şüpheci olmaları mümkündür.
Alzheimer hastalarının depresyonla karıştırılabilen bazı halleri de vardır. Mesela etrafına ilgisiz ve pasif olabilirler. Saatlerce televizyonun karşısında oturabilirler. Normalden fazla uyuyabilirler, günlük faaliyetlerini yapmak istemezler.
Bir kişinin Alzheimer hastası olup olmadığını anlamak için birkaç çeşit test yapılır. Nöroloji Uzmanları hastanın tıbbi öz geçmişini ve zihinsel durumunu değerlendirir. Beyin görüntüleme ve laboratuar testlerinden de faydalanılabilir. Psikiyatri uzmanları da hastalığı kendi uyguladıkları testlerle değerlendirerek teşhis koyarlar.
Alzheimer Hastalığı’nın kesin bir tedavisi olmadığı için mümkün olduğu kadar beyin sağlığını korumaya yönelik tedbirlere dikkat edilmelidir.
Alzheimer’dan Korunmak İçin
*Hareketli olun, egzersiz yapın, gezin, dolaşın. Özellikle yürüyüş yapmanın beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğunu gösteren çok sayıda kanıt var. Beyin hücreleri arasında bağlantılar oluşturabilmesi ve var olan yeteneklerinin korunması için düzenli ve aşırı olmayan egzersizlerin çok faydası görülmüştür. Ayrıca egzersiz yapmak kan dolaşımını artırdığı için beyne daha çok kan akışı olmasını sağlar. Bu sayede sinir hücrelerini bağlayan proteinler daha çok alışveriş yapar.
* Gereksiz yere ilaç kullanmamaya dikkat edin. Bilhassa depresyon giderici, uyku verici, gevşetici etkili ilaçlar beyin üzerinde etkilidir. Bu alandaki sorunlarınızı ilaç kullanmadan çözmeye çalışın. İlaç kullanmayı en son tercih olarak görün. Psikiyatri uzmanı bir doktor zaruri görmedikçe kullanmayın.
* Antihistamik-antialerjik ilaçları, alüminyum içeren mide ilaçları, antiasitleri uzun süre kullanmak geriye dönüşü olmayan zararlar verebilir. Bu ilaçlar hakkında doktorunuzla konuşun.
* Besin takviyesi, alternatif tıp gibi reçetesiz satılan ilaçların içeriklerine dikkat edin. Doğal içerikli diye satılan bitkisel ürünler ve besin desteklerinin beyin hücreleriniz ve zihinsel fonksiyonlarınız üzerindeki etkileri olabilir.
* Beslenmenizde yeterince vitamin almaya dikkat edin. E ve C vitamini gibi antioksidan vitaminler, serbest radikal avcısıdır ve beyin hücrelerini oksitlenmekten korur. B vitamini ve özellikle B12 vitamini beyin sağlığı için önemlidir. Bu vitaminleri mevsiminde taze sebze ve meyvelerden alabilirsiniz.
* Atalarımız “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur,” demiş. Beyin sağlığı, vücudun genel sağlığından ayrı düşünülemez. Kalp damar hastalıkları, hipertansiyon beyin sağlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyen obezite, yüksek kolesterol, hareketsiz hayat faktörler, beyin damarlarında tıkanıklığa sebep olabilir. Bu sebeple kalp damar sağlığını koruyan bir hayat tarzı, beyin sağlığı için de faydalıdır. Beyin sağlığı için yüksek kolesterolden, kalitesiz karbonhidratlardan, trans ve hidrojene olmuş kanserojen yağlardan kaçınmalıdır.
* Beyaz un ve şeker ile hazırlanan gıdalar vücudumuzda insülin hormonu salgılamasına sebep olur. Beyin ve sinir hücrelerimiz olan nöronlar, insülin hormonuna karşı duyarlı olup, çok fazla şekerli gıdalar tüketilince tahrip olur. Sinir hücrelerinin tahrip olması beyinde plaklar oluşturmaya başlar. Bunun için kepekli ekmek, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeyi tercih etmeliyiz.
* Yapılan araştırmalara göre sebze yemeklerini tercih eden Akdeniz Bölgesi halkları, hayvani gıdaları tercih eden akranlarına nazaran 8 yaş daha genç beyinli olduğu görülmüştür. Akdeniz bölgesinde tercih edilen balık, zeytinyağı ve bol yeşillik ağırlıklı beslenme tarzı, beyin hasarını azaltmaktadır. Balık, beyaz etli olması ve Omega 3 gibi yağ asiti içermesi sebebiyle beyin sağlığına çok faydalıdır. Ayrıca balıkta bulunan D ve B12 vitaminlerinin de beyin hasarlarından koruma özelliği vardır.
* Beyin sağlığı için de sigaradan ve alkolden uzak durmak şarttır. Sigara dumanının içinde bulunan kimyasallar, bütün kanser türleri gibi beyin tümörlerinin de önde gelen sebeplerindendir. Kan yoluyla vücudun her yerinde dolaşan bu kimyasallar, hücrenin DNA’sında tahribata yol açarak kanserleşmesine sebep olabilmektedir. Alkol zaten bir Müslümanın hayatında asla olmaması gereken bir alışkanlıktır.
* Alkol kandaki homosistein isimli aminoasit oranını artırır. Homosistein, beyin hücrelerinin arasında görev yapan transmitterlerin yerini alarak bunlara zarar verir. Az miktarda da olsa devamlı alkol kullanımı beyinde çeşitli tahribatlar yapar. Alkol alışkanlığı olanların hemen bırakması halinde yüzde elli oranında iyileşme olabilmektedir. Alkol, geç kalmadan bırakılması gereken bir alışkanlıktır.
* Ailenize, dostlarınıza ve en önemlisi inançlarınıza sıkı sarılın. İnsanlarla daha sık birlikte olmaya, aileniz ve arkadaşlarınızla olumlu ilişkiler kurmaya ve sosyal aktivitenizi çoğaltmaya çalışın. İyi sosyal ilişkileri olan yaşlılarda bellek fonksiyonları bozulmuyor. Sosyal ilişkiler bir taraftan zihinsel egzersizleri yoğunlaştırıyor, diğer taraftan çeşitli olayların ruhsal travmalarını hafifletmeye yardımcı oluyor.
* Sağlıklı bir uyku düzeni de beyin sağlığını korumaya yardımcıdır. Uyku birçok bakımdan beynin dinlenmesini ve yenilenmesini sağlar. Özellikle hava karardığı saatlerde, ekranlardan ve gürültüden uzak bir şekilde gece uykusu almak beyin için çok faydalıdır. Akşamları erken yatıp sabaha karşı uyandığınız zaman beyninizin son derece zinde olduğunu görebilirsiniz. Kaliteli uyku beynin yeni öğrenilenleri pekiştirmesini sağlar. Öğrenilmiş bilgilerin pekiştirilmesinin uzun süreli belleğin en önemli desteği olduğu biliniyor.
* Stresi kontrol altına almak da beynin yaşlanmasını yavaşlatmakta etkilidir. Çünkü aşırı stres vücudun ve beynin kendini yenilemesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Stresin kalp damar sağlığı açısından riskleri artırdığı bilinir. Aşırı ve devamlı stres dikkati sürdürme kapasitesini yok etmekte, unutkanlığı tetiklemekte, kortizol hormonunu yükselterek beynin bellek için önemli bölümlerinde hasar geliştirmektedir. Stresi yönetmek için inancın gücünden yararlanın.
* Kaygı ve depresyondan kaçınmak da beyin için önemlidir. Kaygılı ve takıntılı düşünceler, beynin sağlıklı düşünmesini engeller. Bunlardan korunmak için Allah'ın takdirine rıza göstermek, elimizden geleni yaptıktan sonra Allah'a tevekkül etmek lazımdır.
* Yaşınız ne kadar ilerlemiş olursa olsun kendinizi bırakmayın. Beyin sağlığınız için faydalı fiziksel ve zihinsel aktiviteler yapın. Emekliliği kenara çekilme ve kendini bırakma dönemi olarak görmeyin. Daha önce zaman bulamadığınız için yapamadığınız hobiler ve meşgaleler edinin.
* İmkanınız ölçüsünde gezin. Yeni yerler görün. Yaşadıklarınızı dostlarınıza anlatın. Allah'ın verdiği nimetlere şükredin. Özellikle televizyon seyretmek gibi pasif faaliyetleri azaltın. Televizyon karşısında geçirdiğiniz saatler sadece bedensel değil, ruhsal sağlığınızı da kötü yönde etkiler.
* Bilhassa ibadet edin. İbadet etmek, esas olarak Allah için olmalıdır. Ancak Allah-u Zülcelâl ibadet edenlere dünyada da mükafatın bir kısmını vermektedir.
* Namaz kılmak, yorucu olmayan hafif ve devamlı bir harekettir. Bilhassa rüku ve secdede ne kadar çok zaman geçirseniz beyin sağlığınız için o kadar faydalı olacaktır. Çünkü beyin hücreleri kan ile beslenir. Her gün defalarca başınızı secdeye koymak beyin sağlığı için çok faydalıdır.
Allah-u Zülcelâl hepimize şükrünü eda etmemize yardım edeceği sıhhat nimeti lütfetsin. Amin.
İslami Hayat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Yazma Kuralları !
1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya
2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.
3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.
4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.
5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.
6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..
Dost Yurdu Radyo