.: Günün Ayeti :. .: Günün Hadis-i Şerf-i :. .: Günün Sözü :.
     
Şu An Yayında: Yükleniyor...
Winamp, iTunes Windows Media Player Real Player QuickTime Stream Proxy
Dost Yurdu Radyo,İslami Radyo,dini radyo,ilahiler,ezgiler,sohbetler,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, abdurrahman önül,eşref ziya,en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ,canlı radyo, dini radyo, dursun ali erzincanlı, en güzel ilahiler, ezgiler, ilahi dinle, islam, islam radyoları, islami radyo, marşlar, online ilahi dinle, radyo, radyo islam, şiirler, ümmetin sesi,,Dini Radyolar,Radyo Dinle, Canlı Radyo, İlahi Nefesler, İlahiler, İlahi,En güzel ilahilerin yer aldığı çalma listemizden müzikli ve müziksiz ilahi dinleyebilirsiniz,ilahi Radyo Canlı Dinle, güncel yayını ,bedava mobil ilahi Radyo, Kesintisiz Dinle ,online ilahiRadyo internetten dinleme ,müzik , sitene ekle, Türk radyolarının en çok dinlenen ilahileri bu listelerde,Farklı isimlerden ilahiler,Meydân-ı Aşk,Ateş-i Aşk,Aldanma Dünya Varına,Taştı Rahmet Deryası,Tasavvuf Müziği,Allah Diyelim Daim,İlahilerden Seçmeler,7/24 Dinle .

.: DUYURULAR :.


.: Flatcast Radyoları Kapatılmıştır Yeni Sistem Chat Sayfamıza Canlı Yayına Tıklayıp Girebilirsiniz:. Lütfen Canlı Yayın Resmine Tıklayınız

.: KURALLAR :.


.: Lütfen Okuduğumuz Yazılara
Yorum Yapalım Tavsiye Edelim
Dostlarımızın Arkadaşlarımızın
Okumalarını Sağlayalım:.


DOST YURDU RADYO      BURAYA TIKLAYIP YENİ BİR SAYFA AÇABİLİRSİNİZ
Sitemiz En Güzel Crome Tarayıcıda Görünmektedir
             
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
2013 yılında yayın hayatına giren sitemizde şu ilkeleri benimsedik:

1. Gâyemiz Allah rızası ve Yüce İslam dinine elimizden geldiğince hizmettir.
2. Hedef kitlemiz öncelikle çocuklar, tüm Müslüman kardeşlerimiz ve diğer insanlardır.
3. Dini oyunlar, ilahiler ve çeşitli etkinliklerle din derslerinin daha eğlenceli ve verimli geçmesi bir diğer hedefimizdir.
4. Sitemizdeki tüm içeriklere herkesin ücretsiz ve üyeliksiz ulaşması amaçlanmıştır.
5. Blogger üzerinden yayın yapan sitemiz asla reklama yer vermemeyi birinci yöntem olarak seçmiştir.
6. Kullandığımız tüm İslami bilgilerin sahih İslam kaynaklarına dayanmasına azami özen gösterilmektedir.
7. Sitede bulunan içeriklerde kullanıcılar tarafından sahih dini bilgilere ve insan haklarına aykırı görülen içerikler hemen silinecektir.
8. En büyük sermayemiz ve tek gelirimiz siz değerli dostların bir hayır duasıdır.
Hadis-i şerifte: "Kim ümmetime dini işlerine dair kırk hadis hıfzediverirse, Allah Teâlâ onu alimler zümresinde haşreder.... Ben de kıyamet gününde ona şahid ve şefaatçi olurum" buyurulmuştur. 1- Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. (Buhârî, İ lm, 12; Müslim, Cihâd, 6.) 2- İslâm, güzel ahlâktır. (Kenzü'l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225) 3- İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. (Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16) 4- Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. (Tirmizî, Birr, 55) 5- Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. (Tirmizî, İlm, 14.) 6- Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz. (Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez) (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.) 7- Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. (Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, 1/275; Beyhakî,.) 8- İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. (Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58). 9- Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. (Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.) 10- (Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. (Tirmizî, Birr, 58.) 11- İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. (Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6. ) 12- (Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi. (Müslim, İ mân, 95 ) 13- Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. (Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.) 14- İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. (Tirmizî , Fedâilü'l-Cihâd, 12.) 15- Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. (İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta', Akdıye, 31.) 16- Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. (Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.) 17- Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.) 18- İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu'l-Kıyâme, 56.) 19- İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz. (İbn Mâce, Ruhûn, 4 .) 20- Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz. (Tirmizî, Cum'a, 80.) 21- Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır. (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.) 22- ( Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. (Tirmizî, Birr, 36.) 23- Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. (Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.) 24- Allah'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. (Tirmizî, Birr, 3.) 25- Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası. (İbn Mâce, Dua, 11.) 26- Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. (Tirmizî, Birr, 33.) 27- Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “ Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. (Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.) 28- Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. (Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66) 29- Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. (Tirmizî, Radâ', 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50. Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.) 30- Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben ( Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141) 31- Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah'ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz. (Buhârî, Edeb, 57, 58.) 32- (İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu. (Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144) 33- Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. (Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75) 34- Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden yada affedilmedikçe) cennete giremezler. (Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.) 35- Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. (Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78) 36- Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. (Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.) 37- İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. (Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.) 38- Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. (Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61.) 39- Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.) 40- Bizi aldatan bizden değildir. (Müslim, Îmân, 164.)

7 Ekim 2023 Cumartesi

Küfre Düşmemek İçin

 

İman ve küfür kavramları, birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmış kavramlardır. İçerisinde küfür izleri taşıyan bir imanın, Yüce Allah tarafından kabul görmeyeceği muhakkaktır. Zira, Nisâ Suresi 150 ve 151. Ayetlerde, gerçek kâfirlerin, küfür ile iman arasında bir yol tutanlar olduğu açıkça bildirilir.

Şu durumda müminler için, iman ve küfür kavramlarının doğru algılanması ve zihin dünyalarında keskin bir çizgi ile ikisi arasındaki ayrımın netleştirilmesi, imanî açıdan son derece önemlidir. Mevzuu; iman ve küfür olunca, müminlerin bu konuda ince eleyip sık dokumaları ideal bir tavırdır. Bu hassasiyet ne kadar derinden olursa küfre en ufak bir şekilde bulaşmamak da o derece mümkün olur.

Dikkat edelim; Batılılaşma ile birlikte bize gelen sahte doğrulardan bir tanesi de ahlakî alanın rölatif, yani izafi (göreceli) olduğu yalanıdır.


Kâfir ne demektir?

“Kâfir” kelimesi, esasında bilindik bir kelimedir. “Hakikatin üstünü örtmeye çalışan, inkâr eden, inkârında ileri giden, hakikati inkâra şartlanmış olan, İslam dinine inanmayan, imansız” gibi anlamlara gelir.

Burada bir noktanın altını çizmekte fayda vardır. “Kâfir” demek, sadece “Yüce Allah’a inanmayan kimse” demek değildir. Kaldı ki putperest müşriklerin tamamı Yüce Allah’a inanan kimselerdir. Fakat bu inancın şekli “tevhid” değil “şirk” şeklindedir. Kâfirun Suresi’ndeki; “Sizin dininiz size” ifadesinde geçen “din” kelimesi “putperestlerin inancı olan şirk dini”ne işaret eder.

Müslüman’ım diyene kâfir demeyin

Kur’an-ı Kerim’e göre Yüce “Allah’ın hükümleri ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileri” olarak nitelendirilir. (Bkz; Maide; 44) Bir kişinin Kur’an-ı Kerim’i hırsla yere fırlatıp “Müslüman’ım” demesi inandırıcı olmayacaktır. Müslüman olup da mushafa bu saygısızlığı yapmak mümkün değildir. Yine bunun gibi Müslüman’ım deyip de Kur’an’ın bazı konu ve kısımlarını görmezden gelmek suretiyle ona bu muameleyi yapanların da imanları risk altındadır. Diğer taraftan, iman ve küfür konusunda konuşurken aklımızdan çıkartmamamız gereken bir düstur da şudur: “Size, Müslüman olduklarını bildirenlere ‘siz mümin değilsiniz’ demeyin.”

Sağlam bir İslam inancına sahip olmak isteyen bir müminin, şirk ve küfür kavramlarının mahiyeti hakkında düşünmesi gerekir. Bir İslam düşünürünün de söylediği gibi; Kur’an’da geçen terimlerin anlamlarını bilmeyen bir kimseye Kur’an’ın söyleyeceği fazla bir şey yoktur. Böyle biri “tevhid” düşüncesini gereği gibi kavramakta güçlük çekeceği gibi onun karşıtı olarak “şirk” vehminin de hangi kılıklar ve görüntüler altında insan ruhuna çullanabileceğini fark etmekte güçlük çekecektir.

Şirk büyük bir zulümdür

İnsanın şirk ve küfür gibi kötülüklerden uzak durabilmesi için incelikle bu terimlerin ne anlama geldiği hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Şu durumda “Kâfir kimdir?” sorusuna bir cevap aramamız yerinde olacaktır? Yüce Allah’ın son İlahî kitabındaki bir tane ayeti yalanlayan, O’nun isimlerinden veya sıfatlarından bir tanesini inkâr eden, İslam dininin kural, kaide, kanun, ilke ve prensiplerinden bir tanesini benimsemeyen kimse kâfir olarak isimlendirilir. Hatta Kur’an’ın tek bir harfini inkâr etmek de insanı küfre sokar. Dolayısıyla hak din olan İslam’ın dışındaki dinlere inananların tamamı, İslam’ı inkâr ettiklerinden dolayı kâfir olurlar. Müslümanların görevi ise onları iman etmiş kabul etmek değil, onları imana çağırmaktır.

Dini yalanlayan kâfir olur

İslam’a göre, Yüce Allah ile kul arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini “düzen koyucu” ve “terbiye edici” anlamlarına işaret eden ismiyle “Rab” belirler. Yüce Allah bunu peygamberler vasıtasıyla yeryüzüne din göndermek sureti ile yapar. İslam’ın prensiplerine arkalarını dönerek, Yüce Allah’la arasındaki ilişkinin kurallarını kendileri koymaya yeltenenler ve bu ilişkilerin, Yüce Allah’ın istediği şekilde değil de kendi istediği şekilde sürdürülmesi gerektiğine inananlar da “kâfir” kabul edilirler.

Bir kimse, bir konuda Yüce Allah ne buyurmuş, Resulü ne buyurmuş; bunları umursamıyor ve yalnızca kendi doğrularını ölçü kabul ediyorsa bu kimse için “Mümindir” diyebilmemiz güçtür. Yani, davranışlarında Yüce Allah’ı ve onun prensiplerini yok kabul ediyorsa, onun yerine akıl putunu bir şekilde devreye sokmuşsa, zihin ve kalp dünyasında Yüce Allah’a bir yer ayırmamışsa siz bu insana nasıl mümin diyebilirsiniz? Yüce Allah’ın karşısına kendi aklını veya arzu ve isteklerini koyan kimse Kur’an’ın “hevasını ilah edinenler” olarak nitelendirdiği zümreye dâhil olmuştur.

Yüce Allah, insandan kendi istediklerini yapmasını ve kendisine karşı asi olmamasını ister. İnsan buna kulak asmaz ve şeytanın istediklerini yaparsa “kâfir” değil “günahkâr” olur. Ancak o kimse, kendi kurallarını kendi üretmeye kalkarsa işte o zaman dini yalanlamış olarak küfre düşer.

İslam dini hiçbir kimseye Yüce Allah’ın sözünün üstüne söz söyleme ve O’nun doğrularına alternatif doğrular üretme yetkisini vermemiştir. Yüce Allah’ın dininin benimsenmesi ve yaşanılması, Yüce Allah’ın kulları üzerindeki bir hakkıdır. Demek ki burada, Yüce Allah’la olan ilişkinin kurallarını kendi kafamıza göre belirleme mevzuu, mümin ve kâfir ayrımını netleştiren bir unsurdur.

Bunun somut bir örneğini vermek icap ederse şunu söyleyebiliriz. “Namaz kılmak gibi bir kulluk biçimini veya ibadeti tanımıyorum” diyen bir kimse apaçık kâfir olmuştur. Çünkü o kimse müminin miracı kabul edilen bir iletişimi ve ilgili Kur’an hükümlerini reddetmiştir. Mümin ise Yüce Allah ile olan iletişiminin ne şekilde olması gerektiği konusuna hiç karışmaz ve O’nunla olan ilişkilerinde Rabb’inin koyduğu kuralları benimser. Belki bu kurallara zaman zaman uymasa bile, bu kuralları Rabb’in belirlediğine iman eder.

İnsan nasıl küfre düşer?

İnsanın ne şekilde küfre düşebileceğini izah edebilmemiz açısından bu konuyu bazı örneklerle açıklamamız faydalı olacaktır. Mesela bir kadın, vücudunda örtmesi gereken yerleri açıyorsa günahkâr olur. Hatta bütün hayatı boyunca bunu sürekli yapıyorsa yine günahkâr olur. Ancak söylediği sözün Yüce Allah’ın emirlerine uyup uymadığını umursamaksızın; “Yüce Allah benim neden güzelliklerimi göstermemi yasaklasın ki?” diyorsa, imanı büyük bir risk altınadır. Bu söz ilk bakışta basit bir sözmüş gibi algılansa da aslında Yüce Allah’ın “Rab” olarak koyduğu kuralları hiçe saymak anlamına geldiğinden, çok büyük bir inkâr ifadesidir. Yani yalanlamanın ta kendisidir. Kur an’ın ilgili hükmünü bildiği halde, ona tezat teşkil eden bir yorum yapmak, insanı kâfir statüsüne sokacak bir durumdur.

Haram’a ‘Helal’ diyen kafir olur!

Başka bir örnek daha verelim: Nur Suresi’nde Yüce Allah mümin erkeklere harama bakmamaları gerektiğini öğütler. Mümin erkekler eğer zaaflarını yenemiyor ve harama bakmakta ısrar ediyorlarsa günahkâr olurlar. Fakat bunu bile bile, bu yaptıklarının günah olmadığını savunuyorlarsa kâfir olurlar. İster bunu inkâr niyetinde “Erkek adam bakar” veya “Güzele bakmak sevaptır” gibi abes ve avamî bir tarzda, ister “Herkes özgürdür” gibi daha özgürlükçü bir söylemle yapsın; bu ikisi arasında, sonuç itibari ile bir fark yoktur.

Buradaki asıl espri şudur: Kural koyucu olarak Rabbi tanımak veya kendi kurallarını kendi koyarak nefsini ve hevasını ilah edinmek… Yüce Allah’ın günah dediği şeye sevap deniliyorsa bu bir haddini bilmezlik ve apaçık inkâr ifadesidir.

Dikkat edilirse, Bakara Suresi’nin beşinci ayetinde Rabb’in “doğruluk ölçütü”nden, yani hidayet yolunu gösteren “yol gösterici”den (huden) bahsedilmiş ve akabindeki altıncı ayette ise kâfirlerden bahsedilmiştir. Doğruluk ölçütünü kabul edenler, beşinci ayette müjdelenmiş, kabul etmeyenler ise altıncı ayette kâfir statüsünde görülmüştür. Aynı durum, bu surenin 38. ve 39. ayetlerinde de görülmektedir. Doğruluk ölçütünü Rab’den almamak demek, insanın kendi kurallarını kendisinin koyması demektir. İşte, kâfir bunu yapan kimsedir!

Şu durumda, sonuç olarak, insan bir şekilde küfre bulaşıp bulaşmadığını tespit etmek istiyorsa kendisine şu soruyu sormalıdır: “Benim Yüce Allah’ın doğruları ile aram nasıl?”


Gülistan Dergisi








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Yazma Kuralları !

1- Küfürlü, Sataşmacı, Spam veya Reklam İçeren Yorumlar Yapmamaya

2-Yaptığınız yorumun, yazıyla alakalı olmasına Spam veya Reklam İçeren Yorumlar olmamasına özen gösteriniz.

3- Her zaman nazik bir üslup kullanmaya dikkat ediniz.

4- Cevap yazma süresi değişiklik gösterebilir.

5- Yorumlarınız Yönetici Onayından Geçtikten Sonra Yayınlanacaktır.

6- Anlayışınız için TEŞEKKÜRLER..

Dost Yurdu Radyo